Bir görüşe göre,arılar çiçeklerden de önce vardı. Sanılandan 140 milyon yıl önce. Bilinen en eski an fosili ise, 80 milyon yıl öncesine ait. Doğa' nın özünü, tadını ve sunduğu şifayı BAL'a dönüştürüp, insanoğluna benzersiz bir tatla armağan eden bu çalışkan yaratıklar, bize sağlığa düşkünlükleri, ördükleri petekden de hemen anlaşılan disiplinli ve titizlikleri, dahası çalışkanlıklarıyla örnek olmaktadırlar;
*Bir kilo bal için,40 bin an, çiçeklere7,5 milyon dalış yapıyor...
*Bir petek bal için,100 bin km. kanat çırpıyor...
*Vücut ağırlıklarının 330 katı yük çekebiliyor...
*Bir koloninin, 1 kg. bal üretmesi ve yaşamını sürdürebilmesi için 8 kg. bal tüketmesi gerekiyor...
*Bir arının dünyanın çevresini dönebilmesi için,25 kg. bal tüketmesi gerekiyor...
* Ana arı bir günde kendi ağırlığının 20 katı yumurtluyor...
*Arının beyni saniyede 16 milyar işlem yapıyor. Bu en hızlı bilgisayardan 100 milyon kat daha hızlı anlamına geliyor...
*Her bir petek gözünün derinliği 12 mm. olup,altıgen prizma şekli nedeniyle,büyük bir dirence sahiptir.kilolarca balı taşır...
*En az balmumu harcayarak, maksimum ölçüde bal depolamak için en uygun şekil, arıların inşa ettiği altıgen prizmadır...
*Petek gözlerinin ölçüleri aşırlardan beri değişmiyor...
*Peteği yaparken anlar, değişik noktalardan başlarlar ve ortaya geldiğinde peteklerde birleşme izi olmaz...
*Doğada döllenme işleminin önemli bir bölümünü, bir çiçekten diğerine koşturan anlar gerçekleştiriyor. Arılar mavi rengi ayırt edebiliyor, ancak kırmızı rengi koyu gri ve siyah olarak algılıyorlar. Bu nedenle döllenme için arılara muhtaç olan çiçeklerin hiç birinde kırmızı renk bulunmuyor...